Artık Özür Dilemiyoruz, Çünkü Suçlu Değiliz

Kadınların toplumsal baskılara karşı geliştirdiği sessiz direnişi… Artık özür dilemeyen kadınların, var olma mücadelesini ve içsel dönüşümünü anlatan farkındalık dolu bir yazı.

2 Dk. Okuma Süresi

Uzun yıllar boyunca kadınlar;
yüksek sesle güldükleri için,
kendi kararlarını aldıkları için,
duygularını ifade ettikleri için,
hayır dedikleri için,
isteklerini dile getirdikleri için…
özür dilemek zorunda bırakıldılar.

Ama zaman değişiyor. Ve bu değişim, görünmez bir isyanın ayak sesleri gibi duyuluyor. Kadınlar artık var oldukları için özür dilemiyor. Çünkü suçu yok; suflörü yok; sadece hikâyesi var.

Sessiz İsyan: Sözsüz Bir Devrim

Bu bir meydan okuma değil.
Bu bir içsel karar.
Kadınlar, artık başkalarının çizdiği sınırlara sığmıyor. Ne giyecekleri, nasıl gülecekleri, ne isteyecekleri konusundaki yargılara nazik ama net bir set çekiyorlar.

Bağırmıyorlar, kırmıyorlar. Sadece susuyorlar. O suskunluk, “Artık bitti” diyen bilge bir ton taşıyor.

Toplumsal Roller: Kime Hizmet Ediyor?

Kadınlar yıllarca, görünmez kurallara göre yaşamaya çalıştı.
“İdare et.”
“Mesaj atma, bekle.”
“Sesini kıs.”
“Konuyu uzatma.”
Bütün bu cümleler, kadınların omuzlarında yük oldu.

Artık taşınmıyor.
Çünkü kadınların ruhu hafifliğe, özgürlüğe, nefese ihtiyaç duyuyor.

Hayır Demek, Bencillik Değildir

Kadınlar artık “Hayır” demeyi öğreniyor. Çünkü evet’lerin biriktiği yer, çoğu zaman yorgunluk. Kadın, önce kendine iyi gelme hakkına sahip.

Hayır demek; bencillik değil, sınır bilincidir. Ve bu sınır, kişinin ruh sağlığını koruyan görünmez bir çizgidir.

Artık Özür Dilemiyoruz: Neden mi?

Çünkü artık şunları biliyoruz:

  • Susmak kabullenmek değildir.

  • Hissetmek zayıflık değildir.

  • Fikir belirtmek hadsizlik değildir.

  • Hayır demek hakarete girmez.

  • Kendini savunmak saygısızlık değildir.

Kadınlar var oldukları bir yaşamı istiyor.
İste’ye kalmış bir yaşamı değil.

Kültürel Kodlar: Zamanla Çözülüyor

Bir toplumun zihinsel dönüşümü kolay değildir. Ama kadınlar, bugün attıkları küçük adımlarla; geleceğin kız çocuklarına sessizce alan açıyorlar.

Bir kız çocuğu, annesinin özür dilemediğini gördüğünde, özgürlüğü içinden öğreniyor.

Kendin Olmak Devlettir, İsyandır, Şifadır

Kadınlar kendileri olduklarında; dünya daha dengeli, ilişkiler daha sağlıklı, aile daha huzurlu olur. Çünkü özgür birey, şiddet üretmez. Özgür birey, korkuyla değil sevgiyle var olur. Var olmanın sessiz isyanı tam da burada başlıyor:

“Ben buradayım.”

Bu Özürsüzlük Kimseye Kötülük Değil

Kadınlar artık özür dilemiyorsa, bu kimsenin kaybı değil.

Bu;
ruhun nefes alışıdır,
sınırların tanınmasıdır,
kendi değerini bilmenin zarif ifadesidir.

Kadınlar artık;
sevmek için,
gülmek için,
giyinmek için,
var olmak için özür dilemiyor.

Ve bu, dünyanın en güzel sessiz devrimlerinden biri.

Bu İçeriği Paylaş
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir